Dünya sağlık örgütüne göre her 3 kadından 1’i fiziksel ya da cinsel tacize uğruyor. Bu oran ülkemizde de ciddiyetini koruyor.
Elde edilen raporlara göre 2020 yılında 300 kadın öldürüldü. 171 Kadının ölümü ise ‘şüpheli’ olarak kayıtlara geçti.
Yapılan araştırmalara göre şiddete maruz kalan kadınların %88’i şiddeti resmi kurumlara bildirmiyor. %44’ü ailesine ve arkadaşlarına dahi söylemiyor.
Türkiye’de son iki ayda 67 kadın öldürüldü.
Tüm bu raporları bırakalım,daha gerçekçi konuşalım. Onlar birer sayı değil, onlar birer insan. Onlar bizim kızımız,eşimiz,dostumuz,
komşumuz. Onlar bizim dünümüz,bugünümüz,yarınımız. Onlar BİZİZ.
Her insan gibi en temel hak olan ’yaşama hakkını’ kadınlara hiç bir erkek vermedi. Hiç bir erkek de geri alamaz.
Ülkemizin kanayan yarası #kadınaşiddet, koronadan daha hızlı yayılan bir tehlike, buna göz yummak suça ortak olmaktır. Mağduru sorgulamak suçu meşrulaştırmaktır.
İstanbul sözleşmesine karşı durmak ‘Kadına şiddete evet’ demektir.
Mesele hiç bir zaman kadın olmadı, mesele erkeklerin kadın algısında ve kadını konumlandırdıkları noktada. Burada oluşan dejenerasyon çok büyük.
Göstermek zorunda olunan ‘saygı’ bir lüks olmuş. Bu bir lüks değil, tercih değil, zorunluluktur.
Kadına nelerin yapılamayacağının anlaşıldığı ve kadınların neleri başarabileceğini izah etmeye ihtiyaç duymadığımız her gün ‘kadının günü’ olacak.
Şatafatlı kutlamalara gönlümüz elvermiyor. Fakat bizler çok iyi biliyoruz ki böyle hasta zihniyete sahip toplumda ‘kadın’olarak yaşamaya çalışmak başlı başına bir emektir. Emeğimizi birlikteliğimizin en güçlü sesiyle ‘şiddete hayır’ diyerek kutluyoruz.
Ve bizler her geçen sene daha da güçlenerek şiddet mağduru tüm kadınlarımız adına diyoruz ki; DÜŞMEYEN,DİK DURAN KADINLARA HEPİNİZİ TEKER TEKER ALIŞTIRACAĞIZ.
Şiddetin,öldürmenin ‘iyi hali’yoktur. İndirim uygulanmaz. Kravata aldanma, failleri cezasız bırakma !
Yanlış politika,yozlaşmış kültür,işlevsiz yasa işemiyoruz ! Adalet,eşitlik,özgürlük istiyoruz !
#8martdünyakadınlargünü #istanbulsözleşmesiyaşatır #kadınaşiddetehayır
